Arıcılık Nasıl Yapılır
Bulunduğunuz bölge veya yer arıcılık için çok uygun olduğunu gördünüz ve arıcılık yapmaya karar veriyorsunuz. Peki, bu arıcılık nasıl yapılır sorusuna bugün cevap vermeye çalışacağız.
Arıcılığa başlamak için çevrenizde bulunan eski tip karakovan tarzı sepet kovanlar ile arı alarak başlayabilirsiniz ve bu şekilde aldığını sepet kovanı normal fenni kovana aktararak arı elde etmiş olursunuz veya gelecek sezon için bu sepet kovan öyle kalır bundan arı oğulu çıkacağı buradan çıkan arı oğullarını yeni fenni kovanlara koyarak arılarınız olmuş olur. Yada bulunduğunuz yörede yada internette satılan paket arı (çerçeveli arı) diğer bir adı ile paket arıcılık sistemi ile arı satanlardan arı alarak bu almış olduğunuz arıları fenni kovana aktararak bu şekilde arı edinmiş olursunuz. Bu şekilde çalışması olan Ana Arı Gen adlı firma ile irtibata geçebilirsiniz.
Tabi bunların yanında en sağlıklı arıcılığa başlama yolu çevrenizdeki arıcıdan fenni arı kovanında bulunan arı almak en güzelidir. Mümkünse alacağınız arı veya arılık sizin arınızı koyacağınız yerden 5 km uzaklıkta olmalı ki arıyı getirdiğiniz zaman tekrar arılar eski yerine gitmesinler. Başka bir arıcıdan kendi arılarından elde etmiş olduğu suni arı oğulları ile de arıcılığa başlayabilirsiniz. Bu amaçla ya fenni kovan bir arıcıya götürülerek ona tabii veya suni oğul koyması sağlanır, ya da Mayıs ve Haziran aylarında ruşet kovan da arı satan yerlerden 4-6 çerçevelik bir aile alınır. Bunlarla damızlık elde edilebilir. Tekniğine uygun şekilde bakım ve besleme yapılarak kuvvetlendirip bal derleyecek bir hale getirilir. Fakat ilkbaharda Nisan sonundan evvel 6-7 çerçeveyi sarmış arı ve 3-4 çerçevede de yavrulu petekleri bulunan bir fenni kovan almak en sağlam bir yoldur. O yıl bal ve hatta doğal veya yapay oğul alınabilir. Arıcılığa az sayıda fakat kuvvetli arı aileleri ile başlamalıdır. Bu konuda basılmış kitaplar okumak, eski fenni arıcılardan bilgi edinmek ve tecrübeleri arttırmak suretiyle arı sayısı çoğaltılabilir. “Arı birden davar ondan ürer” ata sözü de bu konuda bir uyarıdır.
Arılık Kurulacak Yerde Aranan Koşullar:
Arılar mümkün olduğu kadar sessiz ve sakin yerlerde çalışmayı severler.Amatör olarak birkaç arı bulunduracaklar için pek önemi yok ise de, ticari arıcılık yapacak olanların arılıklarını kurmadan evvel aşağıdaki hususları göz önüne almalarında fayda vardır.
İşlek yol kenarlarına bırakılan arılar, gelip geçen vasıtalara çarparak ölebilirler. Mümkün olduğu kadar yollardan ve bilhassa ana yollardan 50-100 metre kadar uzak olmalıdır. Bu gibi işlek yolların sağ veya soluna bırakılmak gerektiğinde, arılar yolun deniz kumluk gibi tarafına değil, asıl faydalanacakları arı merasının bulunduğu tarafa bırakılmalıdır ki, bal derlemeye gidecekleri sahaya uçmak için yolu geçmek mecburiyetinde kalmasınlar.
Sabah akşam büyük ve küçük baş hayvanların sürü ile devamlı gelip geçtikleri yol kenarlarında da arılık yapılmamalıdır.
Suni petek imalathaneleri, şeker fabrikaları, şekerden imalat yapan yerler ile boya sanayii, alüminyum tesisleri ve buna benzer asit ve benzeri maddelerle uğraşan ve imalat artıkları zehirli olan tesislere yakın olmamalıdır.
Mandıra artıklarının atıldığı, köy kasaba ve şehir kanalizasyonların açıktan geçtiği yerler uygun değildir.
Köy ara ve ana yolları, düğün alayı ve traktörlerin geçtiği yerlerden uzak ya da insanların göz önümde olmayan duvar arkasında olmalıdır.
Bölgede hakim rüzgarların estiği yerler varsa arılıklar bu devamlı rüzgarların olmadığı kuytu yerlere kurulmalıdır.
Özel ve kapalı arılık yapmak isteyenler yön ve yüksekliği öyle ayarlamalıdırlar ki, arılar sabah güneşin doğuşundan itibaren kovanlar 3-4 saat güneş görmeli ve ertesi güne kadar daha güneş görmemelidir.
Güney doğu ve güneye bakan hafif meyilli, su tutmayan yamaçlar, gölgelik yapan ağaçlar, asmalar bulunan, önü en az 4 metre açık olan yerler büyük çapta arılık kurmak isteyenler için idealdir.
Şüphesiz arılık yapılan bölgede çevrenin iklim ve flora durumu da göz önüne alınmalı yılın her mevsiminde çiçek açan arı merası olmalıdır. Bu koşullar sabit arıcılık yapılan bölge için önemlidir. Gezginci arıcılık yapacakları için pek çoğu gerekmeyebilir. Çünkü gezginci arı gittiği yerde nektarı bulmaktadır.
Arılık yerini seçerken, çevrede bulunan arı sayısını da göz önüne almalıdır. Ortalama 3 km yarı çapındaki bir dairenin kapladığı alanda 100-150 kovandan fazla bulunmaması da uygun olur. Ancak çevrede balsıra ve balsama salgılayan ağaçlar çok ise kovan sayısının hiçbir önemi yoktur.
Arıcılık faaliyetleri Tarım Bakanlığı’nın kontrolünde yapılmaktadır. Bakanlık, arıları kayıt altına almaktadır. Arıcılık faaliyetlerine başlamadan önce, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösteren Halk Eğitim Merkezleri’nden arıcılık nasıl yapılır konusuyla ilgili kurs almak ve sertifika edinilmesi şarttır. Kişilerin arıcılık yapabilmeleri için bu belgelerinin olması gerekir.
Arıcılık faaliyetlerine başlamadan önce kişinin kendini ve arıları, arıların konaklama yerlerini kayıt altına aldırması gerekir. Öncelikle arıcılık yapacak kişinin bir işletme açması, bu işletmenin de il, ilçe müdürlükleri tarafından kayıt altına alınması gerekir. Buradan kayıt edilen işletmeye bir “işletme numarası” verilecektir. burada arıların konumlandığı yer ile ilgili bilgi isteyeceklerdir; eğer arılar orman alanlarına konumlanmışsa, orman işletme müdürlükleri bu konuda yardımcı olacaklardır. Arı Yetiştirici Birliği’nden alınacak plakalar kovanlara takılır. Bu işlem, kovan sayısı ve miktarını belirtmek için gereklidir.
Eğer arı zaman içinde nakil yapılacaksa, bu naklin ilçe müdürlüklerinden alınacak izin ile yapılması gerekir. 30 kovanın üzerinde arısı bulunan arıcının “Arı Yetiştirici Birliği”ne kayıt olması gerekmektedir. 30 kovan üzerinde arısı olan arıcı, aktif arıcı statüsündedir; 30 kovanın altında arısı varsa arıcı pasif üye statüsündedir. Arıcının ikamet ettiği yerdeki birliğe kayıt olması gerekmektedir. 30 kovanın üzeri arı sahibi olan kişi Birliklere aidat ödemekle yükümlüdür.
Arılara Bakmak İçin Gerekli Olan Kriterler Nelerdir?
Arı kolonilerinin kontrol edilebileceği zamanlar; arıların meraya gideceği zamanlar, rüzgarsız, yağışsız geçen ve sıcaklığın 15 derece üzerinde olacağı zamanlardır. Arı kolonilerini kontrol etmeye giderken, kolonya, parfüm, misk gibi kokular sürünmemelisiniz. Koku üzerinizde olursa, arıların saldırma eğilimi artacaktır. Arının saldırması kovanını korumasına yönelik bir harekettir. Koku sürünülmesi durumunda, yabancı biri olduğunuzu arıya belirtmiş oluyorsunuz. Tarlaya gidenlerin dönüş saatleri gibi çok geç saatlerde arılarla ilgilenmek, arıların saldırma eğilimlerini arttırır.
Arı kovanlarının bakımı sırasında, arının kovanın açıldığını ve kapandığını hissetmemesi gerekir; arıcının sakin hareket etmesi gerekir. Kovanın açılması sırasında, kendimizi korumak için kesinlikle maske kullanımı şarttır; körük yakılması gerekir. Körük yakılarak arıların bakımının yapılması gerekir. Ancak körüğün de usulüne göre dumansız olarak yakılması, arıların rahatsız olmaması açısından önemlidir. Arıların haberleşmesi koku ile mümkün olmaktadır; ancak duman kokusu oluştuğu anda arıların haberleşmesini engellemiş olursunuz. Körüğün sıcak hava üflememesi ,kıvılcım atmaması gerekir. Duman veren bir körük aynı zamanda kıvılcım atarsa, arının yanmasına neden olursunuz. Arı yandığında kovandaki arılar daha saldırgan bir duruma geçeceklerdir.
Özellikle orman alanlarında arıcılık yapılıyorsa, körüklerin yangına sebebiyet vermemesi için dikkatli olunması gerekir. İşi biten körükler içine su konulmuş teneke kap içerisinde söndürülmesi gerekir.
Körük İçin Kullanılabilecek Olan Malzemeler Nelerdir?
Körükte yakılacak malzemenin kötü veren malzemelerden seçilmemesi gerekmektedir. Kullanılacak malzemenin aşırı kuru olması durumunda, hafif nemli malzemeyle takviye edilmesi gerekecektir. Kuru ağaç gövdelerinde oluşan kavlar, körük yapımında kullanılabilir. Portakal, mandalina gibi kurutulmuş narenciyeler körük yakımında kullanılabilir.
Kalın planya talaşları kullanılabilir. Mısır koçanları da uygun malzemelerdir. Çam pürleri de kullanılabilecek malzemeler arasında yer almaktadır. Çam pürleri hem bol dumanlı hem de hoş kokuludur. Bu malzemeler kullanıldığında çok kuru olduğundan körük çabuk geçer. Bu nedenle hafif nemli malzemelerle takviye yapılması gerekmektedir.
Eğer kullanılan bitkisel malzemeler aşırı kuruysa, üzerine yaş otların konularak nemlendirme sağlamak uygun olacaktır. Böylelikle kuru malzemelerin yanarak kovanın içine aşırı sıcaklık vermemiş olursunuz. Karton koliler iyi bir takviye malzemesidir. Ancak kolilerin üzerinde naylonumsu bir madde olan bantların bulunmaması gerekmektedir. Çünkü; naylon malzemesi yanarken, oluşan koku arıyı rahatsız etmektedir. Atık gazetelerin körük yakılması için kullanımı uygun değildir. Çünkü mürekkebi içerisinde kurşun, civa gibi malzemeler arılar için tehlike içermektedir.
Arı Bakımı Yapılırken Hareket Tarzı Nasıl Olmalıdır?
Arı bakımı yapılırken körük dumanının kovanın içerisine, kovanın önünden verilmesi gerekir. Böylece arıda yangın olması hissi oluşacaktır; bu durumda arı kovandan bal çekerek midesini dolu hale getirir; midesi dolu olan arı sakin arıdır. Kovanın içerisinde bir düzen mevcuttur. Kovanın içerisinde 5-10 adette çerçeve bulunmaktadır. Ortadaki çerçeveler yavrulu alan, kuluçka alanıdır. Yavruların beslenmesi için polenlerin olması gerekir. Polenlerin olduğu peteklerde larvalar işçi arılar tarafından beslenir. Kenar kısımları da bal ve polen deposu olan alanlardır. Bal arılar tarafından koruma alanında tutulmaya çalışılmaktadır.
Körükle kovanın üst tarafına dumanı verdiğinizde arıları kovanın dışına çıkması için yönlendirmiş olursunuz. Körükle dumanı kovanın altından kovan içine doğru verirseniz, arılar kovan üstüne çıkarak bakım yapmanızı imkansız hale getirirler. Çerçevelerin kenar kısımları propolislerle arılar tarafından yapıştırılır; o nedenle kovan içindeki çerçeveleri sakince aralamak gerekmektedir. Çerçeveleri alırken arıların konuşlanmasını ve durumunu kontrol etmemiz gerekecektir
Arı Oğulu Satın Alarak Arıcılığa Başlamak:
Fenni arıcılığa başlamak için en kolay bir usuldür. Oğulların çok kuvvetli olması lazımdır. İyi bir oğul 1,5-2 kilodan aşağı ve insan kafasından küçük değildir. Tay kafası ve hatta manda kafası büyüklüğündeki 4-5 kiloluk oğullara paha biçilmez. Mümkün mertebe Nisan ve Mayıs ayında çıkan oğulları alınmalıdır. Erken çıkmış kuvvetli bir oğul daha o yıl arıcının yüzünü güldürür. Gün dönümünden sonra çıkan oğullar değersizdir. Bilhassa anadolu da yaz ayları kurak gittiğinden geç çıkan oğul arıları bal vermek şöyle dursun ekseriye kışlık gıdasını da temin edememekte ve hatta petek inşa ederek yuvasını yapamamaktadır.
Bu konuda atalarımız “Anıza ekilen darıdan,gün dönümünden (22 Haziran) sonra oğul veren arıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez” demişlerdir. İyi bir bakım ve şurupla besleme sayesinde, geç çıkan zayıf oğullar bile, size iyi bir damızlık ve başlangıç olabilir. Bir çok özel ve resmi teşekküller oğul arısı satışları yapmaktadırlar. Arı edinmek artık yurdumuzda da kolaylaşmaktadır.
Kovanlı Olarak Arı Satın Alarak Arıcılığa Başlamak:
Fenni kovan satın alırken içerisini açıp görmek, ananın mevcut, genç, yaşlı olup olmadığını anlamak, kuvvetini ve değerini tespit etmek mümkündür. İlkbaharda Nisan sonundan evvel alınan fenni kovanlardaki arılar 5-6 çerçeveyi kaplamış ve asgari 3 çerçevesinde yavru var ise bu gibi aileler kuvvetli ve mükemmel bir damızlık sayılır. Alınacak arılı fenni kovanın çerçevelerinin, çalışılmak istenen fenni kovan çeşitlerinden hangisi seçilecekse ona uyup uymadığı nazara alınmalıdır. Uymadığı taktirde mümkünse yalnız arıya çerçevelere pazarlık yapmalı, kovanı satın almamalıdır.
İlkbaharda arılar uçuşa başladıktan sonra kovan alınırsa bunu en az 5 km uzak bir yerden satın almalıdır. Çünkü daha yakın mesafelerden satın alınan kovanların dış işlerde çalışan arıları, uçuşa çıktıkları zaman yeni yerlerine gelmeyip, eski alıştıkları yere gideceklerinden satın alınan kovan zayıf düşer. Satın alınan kovanları akşam veya sabah serinliğinde nakil edilmeli ve arıların dışarıda olmadığı saatlerde kapamalıdır. Kovanın havasız kalarak arıların içeride bunalmamalarını, peteklerin yumuşayarak erimemelerini ve içeride hasıl olacak sıcaklıktan ve gümeç dökülmelerinden arı ve yavru telefine meydan verilmemesini temin için, uçma deliklerini ve hatta kovanın üst veya arka kısmını açarak örme tel ile kapatılmalıdır.
Arıcılığa Yeni Başlayanların Yaptıkları Hatalar Şunlardır.
Arıcılığa yeni başlayan amatörlerin yaptıkları hatalarını bilmelerinde fayda vardır. Biraz nazari malumat edindikten sonra birkaç çerçeveli kovanla işe başlayanların dikkat etmesi gereken bazı önemli hususlar vardır. Bunlardan birkaçını özetleyelim.
Arıcılığın inceliklerini ve sırlarını iyice öğrenmeden hemen kovan sayılarını arttırmaya çalışırlar. Kovan adedini arttıracağım derken de tatbikatta öğrenmeleri gereken birçok hususlar üzerinde durmazlar. Arıcılık her şeyden evvel arıcılık yapılan bölgenin çiçek durumu ile ilgili olduğundan, iyi gözlemlerde bulunularak çevrenin arıcılık yönünü tetkik etmelidir. Yurdumuzda çiçek durumu ve çiçeklerin nektar salgısı hava şartları ile çok yakından ilgili olduğundan çevrenin yağış alma durumunu tetkik başta gelmelidir. Unutulmamalıdır ki ürünlerin yetişme devresinde 400 mm den az yağış alan yerlerde bal derleyebilmesi için koşulları zayıftır. Acemi arıcılar, arılarından çok sayıda tabii veya suni oğul almak arzusuna kapılırlar. Halbuki en iyi şartlarda dahi arılardan 1-2 den fazla oğul almak, arıcının başarı şansını kısıtlayacaktır. Arıların açlıktan sönmez üzere oldukları zamanda dahi arıların kovanlarına bal taşıdığı kanısındadır ki; bir bölgenin bal toplama zamanı ancak birkaç hafta devam eder. Arıcı bütün gücü ile bu bal toplama devresinde arıların kovana çok nektar taşıyabilmeleri için gerekli hazırlığı yapmış olmalıdır daha önceden. Bu da çevresinin büyük bal toplama zamanı iyice tespit etmesi ve bu günler kovanlarındaki arı sayısını 40-50 bin gibi yüksek bir mevcutla çıkarması gereklidir.
Kış veya ilkbaharda birkaç arıların sönmesi veya yaz ve sonbaharda birkaç arıların güve kurdu tahribatına uğrayarak kovanı terk etmesi gibi durumlardan müteessir olarak cesaretleri kırılır. Çok kötü ve anormal giden bir mevsim sonucu olan bu durumlarda arıcı ümidini yitirmemelidir. Arılara gündüz şerbet vermek yağmacılığa sebep olmaktadır, işçi arı larvalarını, kovan dışında kalan işe yaramaz peteklerin kıymetini bilmemek, erkek arı larvalı peteklerini kovandan çıkarmamak veya başka suretle değerlendirilmesini düşünmemek gibi hatalar yapabilirler. Yeni arıcılar değişik ölçüdeki çerçeveleri farklı kovanlarla çalışmamalıdırlar. Daha önceden çerçevelerdeki eski ve bilgili arıcılarla temas ederek o çevreye en uygun kovanı seçmeli ve devamlı o tip kovanlarla çalışmalıdır. Tabi ki zamanlar arıcılık faaliyetleri ile uğraştıkça pratiklik ve tecrübe kazanacağınız için burada yazılanların üstüne daha fazla bilgi koyacaksınız.
Arıcılık mesleği uzun soluklu bir uğraştır. Yine konu hakkında eklemek istedikleriniz ve sormak istedikleriniz varsa lütfen yorumlar kısmından sorunuz.