Yeni başlayanlar ya da başlamayı düşünenler için Arıcılık
Son yıllarda arıcılık, devletin verdiği teşvikler, genç çiftçi hareketi, meslek edindirme kursları derken gittikçe artan bir popülerliğe sahip oldu. Tabii ki soylarının tükeniyor olması ve bu bilginin gittikçe artan bir hızla yayılmasının etkisi de yadsınamaz.
Arıcılık birçok Avrupa ülkesinde ticarinin yanı sıra hobi olarak da yapılıyor. Yıllarca hiç bal almadan sadece arılarının soyunun devamı için bu işi yapanlar var.
Arıcı kimdir diye sorarsanız; Meslek Standartları Kurumu’nun tanımına göre, arıcı, kendi başına ve belirli bir süre içerisinde, arılı kovan hazırlama, ana arı, oğul arı ve arı ürünleri üretme, arı kolonisinin bakım, beslenme, arı ürünleri hasadı, arıcılık araç, gereç ve ekipmanlarının bakım ve onarım işlemlerini yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişi.
Herhalde söylememize gerek yok ama, “arıcı” olmak için en önemli şart, arıları sevmek.
Peki, teorik bilgi gerekli mi?
Arıcılığa başlamadan önce gerekli araştırmaları yapıp, bu konu ile ilgili temel teorik bilgileri öğrenmek gerekir. Birçok kaynaktan konvansiyonel arıcılığın yanı sıra, organik ekolojik arıcılık gibi kavramları öğrenmek ve değerlendirmek de önemlidir. Bu konuda yazılmış çeşitli kitaplar, internet sayfaları ve kurslar var.
Her şeyden önce, mutlaka çok özel bir canlı olan arıya dair bilgileri öğrenmeniz gerekir. Koloni fertlerini, koloninin yaşam düzeni ve arıcılığı ilgilendiren diğer konularda bilgi sahibi olmadan bu işe soyunmanızı tavsiye etmeyiz.
Arıcılığa başlamanın pratik olarak üç farklı yolu var. Bunlardan biri, satın aldığınız boş bir kovana oğul koydurmak, arazinizde ya da evinizde veya ormanda bulduğumuz sahipsiz bir oğulu yakalayarak ya da arılı bir kovanı satın alarak başlayabilirsiniz. Halk arasında bir inanışa göre, eğer bir koloni sizin evinize gelmişse onu sahiplenmeniz ve ona iyi bakmanız şart demektir.
Eğer bu konuda hiç deneyiminiz yoksa, en iyi başlama yöntemi, arısı güçlü, kaliteli bir koloniyi tanıdığınız ve güvendiğiniz bir arıcıdan alarak başlamaktır.
Arının da bir canlı olduğunu düşünerek ve başarısızlık riskini göze alarak arıcılığa en fazla 3 kovanla başlanması tavsiye edilir, zaman içerisinde tekniklerini öğrendikten ve size göre en etik arıcılık yöntemlerine karar verdikten sonra kovan sayınızı zamanla çoğaltabilirsiniz.
Arı kovanının açılması ve çerçevelerin kontrol edilme yöntemleri çok önemlidir. Bir çerçeveye baktığınızda, hangi hücrenin yavru, hangisinin bal, hangisinin polen içerdiğini anlayabilmelisiniz.
Dişi arı, erkek arı ve ana arıyı ilk bakışta tanıyabilme becerisini kazanmak için fotoğraflardan alıştırma yapabilirsiniz.
Türkiye genelinde arıcılığa başlamak için uygun bir dönemdeyiz. Arılar bahar aylarında hızla çoğalmaya ve oğul vermeye başlarlar. Bu aylarda kovanlarınızı satın alıp çevredeki arıcıları araştırmaya başlayabilirsiniz. Eğer bir arıcıdan satın alacaksanız, alacağınız koloninin en az 5 arılı çerçeve olmasına dikkat edin ve kovan hesabı ile değil çerçeve hesabıyla alın.
Eski kovanlar hastalık bulaştırabileceği için yeni kovan ile başlamanızı öneririz. Bununla birlikte zaman içinde kovan içindeki çeşitli problemlerin neler olabileceği ve bunların önlenmesi için gerekli yöntemleri öğrenmelisiniz.
Kendi sağlınızı da düşünerek, ve arıcılığı emniyet içinde yapabilmeniz için özellikle arıları kızdıran davranışların neler olduğunu bilmek ve önlemlerini almak gerekir. Arıcılıkta açık arazide çalışacağınızı göz önünde bulundurun. Arıcılık belli bir beden gücü gerektirir ve arıcılarda bel ağrısı ne yazık ki sık görülmektedir. Özellikle arı sokmasına karşı alerjisi olanların da bu işe başlamaları pek uygun değildir.
Bunlar tamam, arıcılığı nerede yapabilirim diyorsanız…
Arıcılığa başlamadan önce yörenize uygun arı ırkları hakkında bilgi edinin. Bütün arılar aynı şartlar altında aynı verim ve mutlulukta çalışmıyor. Bunun için orada uzun zamandır arıcılık yapanları bulabilir, onlarla sohbet edebilir, bilgi ve deneyimlerinden faydalanabilirsiniz.
Koloni ve kovanınızı almadan önce arıları koyacağınız yerin ballı ve polenli bitkiler yönünden ne durumda olduğu araştırmalısınız ki, arılarınız besinsiz kalmasın. Birçok deneyimli arıcı bile arılarını açlık yüzünden kaybedebiliyor.
Arıların kat ettikleri mesafe 5 km kuş uçuşu daire şeklinde düşünülerek, gidebilecekleri mesafede çiçeklerin açma zamanlarını gözlemleyebilirsiniz. Arıları koyacağınız arılığın rüzgar durumu da kontrol edilmeli, bulunduğunuz bölgenin diğer iklim şartları, yani, yağış ve nem durumu iyi araştırılmalıdır.
Arıların nektar ve polen dışındaki bir başka ihtiyacı da tıpkı insanların olduğu gibi temiz sudur. Bu ihtiyaçlarını karşılayacakları su kaynaklarının uzaklığı ve temizlik durumunun ne olduğunu araştırmayı unutmayın.
Son olarak, arıcılıkta çeşitli malzemelere ihtiyacınız olacağını unutmayın. Malzemelerinizi koymak ve çalışmalarınızı yapmak için ayarlayacağınız yer önemlidir. Malzemeleri güneş ve yağmur altında bırakmak onların hızlı eskimesine sebep olacaktır. İlk başladığınız zaman fazla bir şeye ihtiyacınız olmasa da zaman içerisinde arıcılığa devam ederseniz daha çok şey almanız gerektiğini fark edeceksiniz.
Eğer arılarınız mutlu ve sağlıklı olursa, sizi de mutlu edeceklerdir, onların da birer canlı olduğunu unutmayın.